Tayyip Atmaca, 1962 yılında Kahramanmaraş'ın Afşin ilçesinin Topaktaş köyünde doğdu. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesinden mezun oldu. Osmaniye'de yayımlanan Güneysu Kültür Sanat Edebiyat Dergisi ile Kırağı Şiir Dergisi'nin yayın yönetmenliklerini yaptı. Eskişehir'de Mustafa Özçelik ile birlikte Ardıç Kültür Sanat Edebiyat Dergisini çıkardı. Uzun yıllar Eskişehir Odunpazarı Belediyesinde evlendirme memuru olarak çalıştı.
Şiir ve denemeleri Dolunay, Türk Edebiyatı, Milli Kültür, Harman, Mina, Kardelen, Karçiçeği, Palandöken, Güneysu, Tepe Edebiyat, Kırağı, Kardeş Kalemler, Yedi İklim, Yitik Düşler Milli Eğitim, Ardıç, Lika, Kuşluk Vakti, Bir Nokta vb. dergilerde yayınlandı.
"Tayyib Atmaca'nın bütün şiirleri maneviyatımızı temizleyecek şiirlerdir. Hangi konuyu ele alırsa, hep insanlara faydalı söz demeye çalışır. Şiirlerin felsefi yönü çok güçlüdür, tabii ki, bu berede örneklere dayanarak fikirlerimizi açıklayacağız. Bir de şiirlerin dili ve üslubu güzeldir. Bu güzelliği de yaradan şiirlerindeki mecazlar, antonimler, teşbihler, sözlü halk edebiyatından istifade etmesidir. Samimi söylemek lazımdır ki, şair Türkçe'yi güzel bilir ve şiirinde bunu yerli yerinde kullanır. Bunun da nedenleri var. Şair zengin kültürü olan bir elde doğmuş, bu kültürün bazıları anne sütüyle onun içine hopmuşdur. Gençliğini yaşadığı Kahramanmaraş, Osmaniye eli Karacaoğlan yurdu, şiir sanat bölgesidir. Yaşayan efsane şairimiz Bahaettin Karakoç'un yurdudur. Böyle bir diyarda yaşamak Tayyib Bey'in dünya görüşüne tabii ki, müspet tesir gösterecek. Şairin şiirlerinde hasret, niskil, bazen da umutsuzluk var." Doç.Dr. Tamilla Abbashanlı (http://tayyibatmaca.net)
Şiirlerini Hüzünlerin Düğünü (1980), Külüngün Taşlara Çizdiği Nakış (1993), Sarı Kitap (1997), Bende Yanan Türkü Sende Sönüyor (2004), Susarak Konuşsan Gözüm Dinlese (2004) Döş Defteri (2006), Uzun İnce Bir Türkü (2010), Aşıklar Meclisi (2014), Söz Açarı (Müşterek-2014) adlı kitaplarında, denemelerini Med Cezir Vakitler (2004), Gece Vardiyası (2006), Ebemkuşağının Altında (2010), Eskişehir'in eskimeyen Yüzleri (2014) adlı eserlerinde topladı.
SESYOLDAŞI
Yıllarakıp gidiyor sürgünlüğüm bitmedi
Hangi şehre taşınsam derdim derya oluyor
Güz dayandı kapıma hâlâ bahar gelmedi
Korkuyorum yâr diye sarılırım toprağa
Boynu bükük sümbüller bırakırım ardımdan
Gece çözer saçını yataksa yün tarağı
Kirpiklerim uykuya silah çatmış bekliyor
İçimdeki yarayı dağlayacak türkü yok
"Müneccimle muvakkit ne bilir şeb-i yeldayı
Mübtela-yı gama sor ki geceler kaç saattir"
Geceleri onaran mimar duyar sesimi
Kısmetimden fazlaya avucumu açmadım
Akşam başım sokacak bu dünyada bir mekan
İçinde ses yoldaşı bir hesapsız tebessüm
Senden sana sığınan bu merhamet zadeye