Mehmet Gözükara, 1962 yılında Elbistan'ın Eldelek köyünde doğdu. İlkokulu köyünde, ortaokulu Elbistan'da, liseyi Kahramanmaraş'ta okudu. Afşin- Elbistan A Termik Santrali'nde teknisyen olarak çalıştı. Yazı ve şiirleri; Sızıntı, Kardeş Kalemler, Kırk Başak, Aşkın (e) Hali, Alkış, Güneysu, Berceste, Şardağı, Yosun, Yaprak dergilerinde yayınlandı. 2003 yılından beri "Elbistanın Sesi Gazetesi'nde köşe yazarlığı yapmaktadır.
Katıldığı şiir yarışmalarında çeşitli ödüller aldı. 2003 yılında Necip Fazıl Kültür Vakfı'nın "Kutlu Doğum Haftas" münasebetiyle açmış olduğu şiir yarışmasında "Mukaddime" isimli şiiriyle birincilik; 2005 yılında Afşin'de yapılan bir iir yarışmasında "Müslüman Bir Çocuğum" isimli şiiriyle birincilik; 2006 yılında Elbistan Millî Eğitim Müdürlüğünün düzenlemiş olduğu "Elbistan" konulu şiir yarışmasında "Destan Elbistan" isimli şiiriyle ikincilik; 2010'da Afşin Belediyesinin ülke genelinde düzenlemiş olduğu "Eshab-ı Kehf” konulu şiir yarışmasında "Yedi Uyur-Yedi Nur" şiiri ile üçüncülük ödülü kazandı.
2012 yılında Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Kahramanmaraş ve Yöresi Kültür Değerlerini Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkanlığı tarafından, âşıklar şölenine yaptığı katkılardan dolayı teşekkür plaketi verildi.
"Gözükara" mahlasını kullanan şair, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğünce "Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcılarının Tespiti ve Kayıt İşlemleri Yönergesi" kapsamında yapılan değerlendirmede "Kalem Halk Şairi" olarak tescil edildi ve kimlik verildi.
Eserleri:
Söz Alev Aldı (2002), Söz Beledim Beşiğe, (2003), Boyun Büktüm Güle Doğru, (2007) Namluya Şiir Sürdüler ( Atışma/2008 Müşterek), Seyr-ü Sefer (2010), Elbistan Ağıtları -II- cilt (2011 Müşterek), Söz Kuşandı Şairler Kılıçtan Keskin Atışmalar (2012 Müşterek) Çark-1 Devran (2013), Söz Açarı (Atışma/Müşterek-2014)
TÜRKÜLERİMİZ (5)
Gözlerde yaş olur başlarda bulut
Yaşar bizim ile türkülerimiz
Bir ürkek ceylandır ufukta umut
Koşar bizim ile türkülerimiz
Türküye yansımış Türk'ün her hâli
Bundan çok mübarek bundan çok âli
Kar suyu karışan ırmak misali
Coşar bizim ile türkülerimiz
Emek verip hasat eder bağları
Türkülerle bağlı dostluk bağları
Aşılmaz denilen karlı dağları
Aşar bizim ile türkülerimiz
Hasret gizler papatyanın falında
Damak tadı saklar kovan balında
Olgun bir meyve ki kendi dalında
Düşer bizim ile türkülerimiz
Derdi bilemezsin derdi deşmeden
Giden boş dönmez mi kuru çeşmeden
Nasıl yanacaksın aşka düşmeden
Pişer bizim ile türkülerimiz
Sevinçte tasada varır farkına
Kurban olsun diye yakılır kına
Çağlar ötesinden çağlar ardına
Taşar bizim ile türkülerimiz
Ses olur ulaşır girer saraya
El atmaz hekimler azgın yaraya
Yanan bahtı kara Gözükara'ya
Şaşar bizim ile türkülerimiz